Kekemelik nedir?
Kekemelik, konuşma akışı, hızı ve ritmini istem dışı kesintiler ile etkileyebilen bir konuşma bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Bu kesintiler genellikle, konuşma esnasında ses, hece ve tek heceli sözcük tekrarları, ses uzatmaları, fonasyonda bozulmalar ve duraklamalar şeklinde gözlenir.
Kekemeliğin görülme sıklığı nedir?
Günümüze kadar yapılan çalışmalar dikkate alındığında en çok kabul gören kekemelik sıklık oranı yaklaşık %4- 5; kekemelik yaygınlık oranı ise %1 seviyesindedir.
Kekemeliğin kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucu olduğu düşünülmektedir.
Kekemelik, edinilmiş kekemelik ve gelişimsel kekemelik olmak üzere ikiye ayrılır.
Edinilmiş kekemelik gelişimsel kekemeliğe kıyasla oldukça nadir görülmektedir. Kendi içinde nörojenik ve psikojenik nedenlerle oluşabilmektedir.
Nörojenik kekemelik serebrovasküler lezyonlar, kafa travması, iskemik ataklar, travmatik beyin hasarı ve parkinson gibi nedenlere bağlı olarak genellikle yetişkinlik döneminde görülen bir akıcılık bozukluğudur.
Oldukça az görülen psikojenik kekemelik ise yetişkin bireylerde psikolojik travmalar sonucunda aşırı stres ve kaygı sonucu oluşmaktadır. Bu durumda, stres ve kaygı yaratan nedenler ortadan kalktığında, konuşma hızlı bir biçimde yeniden akıcı bir duruma gelmektedir.
Gelişimsel kekemelik ise en yaygın görülen kekemelik alt sınıfıdır. Genellikle okul öncesi yıllarda ortaya çıkmakta ve ileri yaşlarda da devam edebilmektedir. Gelişimsel kekemelik genellikle 2-4 yaş arasında başlar. Bu yaş grubundaki çocuklarda kekemelik görülme oranı %5’tir. Bu yaş aralığında kekemelik yaşayan çocukların %75-80’i ise herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden iyileşir. Kendiliğinden iyileşmenin en yüksek oranda gerçekleştiği dönem kekemeliğin başlamasından itibaren ilk 6-12 aydır. Kendiliğinden iyileşme süreci kekemelik başlangıcından itibaren üç yıla kadar devam etmekte ancak gün geçtikçe iyileşmenin kendiliğinden gerçekleşme ihtimali azalmaktadır. 8 yaş sonrasında halen kekeleyenlerin ise kendiliğinden iyileşme ihtimallerinin oldukça düşük olduğu ve kronikleşme ihtimallerinin arttığı bilinmektedir. Kekemeliği kronikleşmiş bireyler, bu bozukluğun etkilerini farklı derecelerde yaşam boyu deneyimlemektedir. Yetişkin bireyler arasında kekemelik görülme oranı %1-2 civarındadır.
Copyright 2024 Dkt Esma Gündöner.Tüm Hakları Saklıdır.